bugün

entry'ler (14)

kedisi olmayan sözlük kızı

kidisi ılmıyın tirk kızı

tek derdimiz kediydi değil mi pezevenk diye isyan edebilen kızdır. salıverin küçük enişteyi.

3 kelime ile üzücü bir şeyler yaz

recep tayyip erdoğan.

anlamlı capsler

görsel
doktorum dese? aman yarabbi sen aklımıza mukayyet ol.

yazarların söylemek istediği şeyler

üç tas has hoşaf beş tas has hoşaf daha kaç tas has hoşaf eder.

bu.

çaresizlik

bir kavrama örnek olmuşluğumuz çoktur. çoktur, yutkunamadığımız. birinin ölüm acısını paylaşmaya çalışırken, hiçbir şeyi hafifletmeyeceğini bildiğiniz halde- ki teselli etmez ölümü hiçbir şey, söylenmiş söylenmemiş binlerce cümle arasından uygun olanını seçme çabası. bu cidden büyük bir çaresizlik.

gelecekteki eşe not

çok olma. her şeyden azar azar vermek, her şeye azar azar hakim olmak, sahip olabileceğin en kullanışlı erdem. bana çok güzel bakma mesela dudaklarını öperken, çok ağlama kırıldın diye, ben çok yük olmayayım sana. insanlar işte bilirsin; sever çabuk tükenmeyi. sen çok hızlı azalma. salçalı ekmeğim ol bir parça, çocukken yüzüme atılan o kallavi tokadın izi ol. bırak ben kaybolayım yine öyle alışkınım ki, ama sen sokağım ol. inat et beni severken. çok olan ne varsa sikeyim sen bana az ol. her şeyden ol. parça parça benim ol.

kedi

kadına benzeyen canlı. kendi istediği zamanda kendisini sevdirir, çok sıkarsan tırmalar, gevşetirsen kaçar, size göre şekillenmeyi değil de daha çok sizi şekillendirmeyi tercih eder. bizim kız yine ortalarda yok ben bi gideyim de mahallede gezineyim. feneri nerede söndürdü insan bi merak etmiyor değil.

akrabalara karşı bir yakınlık hissedememek

öncelikle kan bağı, yakınlık nişanı değildir. bunu sizden önce onların farketmiş olması ile birlikte başlıyor bu hissedememe hali ve babadan oğula nesil şeklinde devam ediyor. tabi bazı ponçik akrabaları tenzih ediyorum.

üşüyorum

üşüyorum ve sanırım bir daha hiç ısınamayacağım. ey sevgilim, ey tek sevgilim kaç yıllıktı o şarap?

fürup ferruhzad’ dan geliyor güzel bir yorumu.

ayrılık konusmaları

muhabbetini de al çıkarken. şans bu ya illa ki karşılaşacağız bir akşam üstü.
sen bir yere yetişecekmiş gibi yürüyeceksin yine. ben, artık yetişebileceğin bir yer bile olamamanın yabancılığını saklayacağım senden. karşımda duracaksın, sanki yarım bıraktığımız yalnızca bir bardak suymuş gibi...

şeklinde olmasını tahayyül ederken;

ha bitti mi yani şimdi? taam annengile çok selam söyle, ha bir de yüzünü sildikten sonra demiştin ya bu havluda değişik bir koku var diye, kedi spermiydi o. söyleyemediydim. içimde kalmasın. hadi hoşça kal.

şeklinde tezahür edendir.

kitap alıntıları

evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir-zıkkım cıgaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...

ahmed arif

çocukluğa dair özlenen şeyler

eve dönüş yolumun üzerindeki çınar ağaçlarının rüzgarda çıkardığı sesi özlüyorum. ağaç her yerde ağaç değil canım kardeşim. ananemin yaptığı ayva reçelinin tadı, hala benzerine rastlanmayacak kadar diri damağımda. aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey filan deyip bu romantizme bir dur diyorum. sevgiler..

halı saha maçında olmazsa olmaz tipler

amk bi halısaha açamadık diyen vizyon sahibi kişilik. cirosunu, elektrik faturalarını ehemmiyetle hesaplamış ve hasetinden çatlamıştır.

editullah: imla

sylvia plath

benim yerime becerikli bir büyücü olsaydı seni çıplak elleriyle havada yakalayıp
bir elinden ötekine aktara, aktara soğutabilir ve tanrısız, mutlu, sakin kılabilirdi sonunda.

zarif bir dokunuştur kendisi...